Herkesin Sonay karakteri ile tanıdığı Melike Güner, bir zamanlar
konservatuar sınavlarında Yıldız Kenter tarafından sahneden kovulduğunu
anlattı
Ekmek Teknesi dizisinin asi kızı Sonay'ı canlandıran Melike Güner,
dizi bittikten sonra yeni projelere yelken açtı. Artık evin
küçük kızı rollerinden daha farklı içinde aşkın
da olduğu yapımlarda daha doğurgan bir rol canlandırmak istediğini
söyleyen Güner'in oyunculuğa başlangıç hikayesi ise
hayli ilginç. Güner'in liseyi bitirene kadar oyunculukla
ilgili hiçbir düşüncesi olmamış. Bir anda konservatuar
sınavlarına girmeye karar veren genç oyuncu, her ne kadar
sınavda Yıldız Kenter tarafından sahneden kovulsa da bugün adını
umut vaat eden genç yetenekler listesinin ilk sıralarına
yazdırdı.
Ekmek Teknesi bittikten sonra önünde yeni projeler var mı?
Sonay karakteriyle başladık ve şimdi bitti. Hemen biter bitmez bir
televizyon projesi var. Ona başladık. Onun dışında bir tatil moduna
giremedim. Hala görüşmeler yapıyorum.
Dizi bitikten sonra bir boşluk yaşadın mı?
Üç buçuk yıl sürdü ve gerçekten de
bitin-ce büyük bir boşluk içinde kaldım. Son
bölümde mesela hiç öyle bir sahne olmamasına
rağmen hepimizin gözü yaşlıydı. Hatta yönetmen, 'Evet bu
sahnede ağlamıyoruz' diyordu. Çok güzeldi. Okuldan mezun
oldum. Diğer arkadaşlar da öyle. Bizim için bir okul
gibiydi ve sene sonu durumu yaşadık.
Oynadığın çok usta isimler de vardı. Onlarla ilişkilerin nasıldı?
Anlatırken çok üzülüyorum. Çünkü
çok güzel şeyler yaşadık. Orada gerçekten bir aile
ortamı vardı. Anne Sermin Abla 'Beni aramazsanız sizi mahvederim' dedi.
O bize hala anne gibi davranıyor. Televizyonda ne
görünüyorsa arkada da o vardı.
Sonay karakterinden çıkıp hayata Melike gibi bakmakta zorluk çekiyor musun?
Aslında bu oyuncu için değil izleyen için geçerli.
Başka bir rol gelirse onu oynamak oyuncunun işi. Ancak izleyici onu hep
o rolde hatırlarsa bir sorun yaşanır. Yapımcı ve yönetmenler de o
gözle bakmıyor aslında. 'Bu kız bunu oynuyor. Yine böyle bir
rol oynar' diyorlar. Halbuki her oyuncu, bir öncekinden farklı
roller canlandırmak ister.
Sen bir genç kızı canlandırdın ama bir reklam filminde de olgun
bir kadın olarak ekrana çıktın. Bu da bir avantaj mıydı?
Evet. Bu bir şans oldu. Bu tam da dizinin bitimine denk gelmesi de Sonay'ı kırmama yardımcı oldu.
Sana gelen tekliflerle Sonay'ın benzerlikleri var mı?
Biraz benziyor. Bu da benim çok hoşuma gitmiyor. Ben biraz daha içinde aşk olan, daha doğurgan bir rol istiyorum.
İnsanlar seni çok fazla tanımıyor. Oyunculuğa nasıl başladın?
Liseye kadar oyunculukla hiçbir ilgim yoktu fakat oyunculuk
içimde yatan meslekti. İyi de bir izleyiciydim. Üniversite
sınavından sonra konservatuara girmeye karar verdim. Fakat sınavda
Yıldız Kenter beni dövüyordu sahnede.
Neden?
Çünkü benim algılarım kapandı. Çok
heyecanlanıp, panik oldum. Leydi Machbet'i ve Jan Dark'ı oynadım.
İkinci sınavda bir doğaçlama verdiler. İlk sınav çok
kötü geçmişti. Algılayamıyordum. Yıldız Kenter, bir
hırsız saldırısına uğramış bir kadını canlandırmamı istedi. Ben
bakıyorum suratına, hiçbir şey yapamadım. Ayağa kalktı, 'Bak
güzelim' dedi, tekrar anlattı. Benden yine ses yok. En sonunda
'Çık dışarı' deyip beni kovdu. Çok ilginç ama
kulaklarımda bir uğultu vardı. Ertesi günü kesin kazanamam
diye gitmedim. Meğer kazanmışım. Duyunca kahroldum. Bir yılım gitti.
Bir sonraki sene geldiğimde, Yıldız Kenter tanıdı ve 'Niçin
gelmedin ikinci sınava' dedi.
Ardından oyunculuk nasıl devam etti?
Okul hayatım boyunca çok az çalıştım. Son sene
televizyonda çalışmaya başladım. Öğrenciliği yaşayayım
dedim. Çok şanslı bir insanım. Her şeyi doya doya yaşadım.
Her rolü oynar mısın yoksa seçici misin?
Benim ilk yaptığım işlerdern biri olan Mahalle'nin Muhtarları'nda
satanist bir kızı oynamıştım. Herkes bir şekilde dönüp bana
onu söyler. Çok keyifli bir işti. Sonrasında psikolojik
rahatsızlığı olan kız şeklinde kısa filmlerde oynadım.
Öpüşmem, sevişmem gibi şeylere inanmam. Oyun oynuyorsun.
Bunun bilin-cindeysen, yapmam dediğin hiçbir şey olmamalı. Sen
zaten bunun bir oyun olduğunu bilerek giriyorsun bu işe. Ama kalkıp bir
magazin dergisine açık bir şekilde poz vermem ya da
sansasyonlarla değil, oyunculuğumla bir yere gelmek isterim.
Kendini güzel buluyor musun?
Herkesin vardır. Bazen çok güzel bulursun bazen de tam
tersi. Benim için de öyle ne hissettiğimle alakalı. Ama
şuna inanıyorum ki seyirci güzel görmek istiyor ve bu nedenle
kendine bakmak zorundasın.